Her insanın yaşadığı birçok acı veya tatlı anıları vardır. Olumsuz olarak ölümler, yıkılımlar, terk edilişler, hastalıklar, iflaslar. Olumlu olarak; sevmek, sevilmek, para sahibi- mevki sahibi olmak, evlenmek mutlu olmak gibi birçok yaşam kesitleri hayatımızda yer bulur.
Yaşamın ilk anları çok güzeldir; mesela çocuk olmak. Hiçbir şeyi umursamazsın. Gezersin, koşarsın, oynarsın, zıplarsın vs. Sonra çocukluk biter acı veya tatlı yaşammışlıklar birikmeye başlar. Bu birikmeler akabinde ve detayında keş keleri, pişmanlıkları, acabaları, üzüntüleri, sevinçleri, tecrübeleri getirir.
İnsanoğlu aslında incelediğimizde, zaman geçtikçe tüm vücut organları geriye doğru gitmesine rağmen, ileriye giden tek organı beyindir. Yani aslında fikren ve düşünce açısından geliştiğimiz gerçeğini unutmazsak, geriye doğru gittiğimizi düşünürken, gerçekte ileriye doğru gittiğimiz gerçeğiyle karşılaşırız.
Hayatın bize yaşattığı, acı veya tatlı anların hiçbir zaman bir dengesi yoktur. Çünkü gerçekte hayat adil değildir. Örneğin çok variyetli bir ailenin çocuğu olmayı veya fakir bir ailenin çoğu olarak doğmayı sen seçmiyorsun. Yalnız bazı şeyleri bir noktada da dengeye getirmek yine senin elinde.
Mesela hayatın geçmişte bize verdiği acılar neticesinde, gelecekte sürekli yıkımsal düşüncelerle yaşamak.
– Sevgilim beni terk etti.
– İflas ettim tüm paramı kaybettim.
– Ailem öldü.
– Ben yaralandım.
– Ciddi bir hastalık geçirdim. Vs.
Gibi birçok olumsuz durumla karşılaşabilirsiniz. Bu yaşadığınızı hangi yaşta yaşarsanız yaşayın, bundan sonraki hayatınızın bir sonraki evrelerinde hala oraya takılıyorsanız, sizin yaşamınız aslında sona ermiştir. Yani fiziki anlamda yaşadığınızı zannedersiniz ama aslında fiili anlamda bir ölüsünüz. Çünkü geçmişe takıldığınız andan itibaren odak noktanız hiçbir şekilde an ve gelecek olmayacaktır. Odağınız her zaman geçmişin size verdiği o kötü anları düşünmekle geçecek ve yeni bir şeye başlayamayacak, ve yaşadığınız o anın bile farkında olmayacaksınız.
Asıl doğru olan şey gelecekte yaşamak, her zaman düşüncemizi her şeyin çok güzel olacağı, gelecekte evrenin ona istediklerini sağlayacağı, beyninde ve fikrindeki tüm olumlu şeyleri başaracağı olmalıdır ve geçmişte yaşadıklarımızın hepsini tecrübe olarak değerlendirmek ve gelecekteki yaşamımıza yön verecek fikirler ve yaşanmışlıklar olarak görmemiz gerekir.
Sonuç olarak önemli olan gelecek odaklı yaşarak, geçmişin tatlı olan şeylerini hatırlamak, acı olanlardan ders çıkarmaktır.
Bazen göğü delen bir ışık süzmesi gibi, 
Bazen bir umut belirir
” Her Tecrübe Kontrole Biraz Daha Yakınlaştırır Seni”
Belki köprü altında bir gün,
